ANASAYFA arrow right Ekonomi

Alman DZ Bank: Türk Lirası'ndaki değer kaybının nedeni siyasi

Alman DZ Bank: Türk Lirası'ndaki değer kaybının nedeni siyasi
YAYINLAMA: 08 Ekim 2020 / 16.04
GÜNCELLEME: 08 Ekim 2020 / 16.04
Türk Lirası ile Güney Afrika Randı'nı kıyaslayan DZ Bank araştırmasına göre, rand son dört yılda dolar karşısında yüzde 20, TL yüzde 60 değer kaybetti. Bunun sebebi alınan siyası kararlar...

Türk Lirası’ndaki değer kaybı, Alman DZ Bank'ın uluslararası döviz piyasalarına ilişkin bir araştırmasında da detaylı biçimde büyüteç altına alınıyor.

Deutsche Welle Türkçe'nin aktardığı habere göre, araştırmayı hazırlayan analist Sören Hettler, TL'deki değer kaybını, 2006'dan bu yana paralel değişim sergileyen Güney Afrika para birimi rand ile karşılaştırarak inceliyor. Hettler, 2006'dan bu yana lira ile rand arasındaki korelasyonu, her iki para biriminin siyasi ve ekonomik gelişmelerden etkilenişlerini ve kaydettikleri değer kaybını nedenleriyle ortaya koyuyor ve yakın zamana dair beklentiler konusunda öngörülerde bulunuyor.

Hettler, Türk Lirası ile Güney Afrika Randı'nın 2006-2016 arasında paralel bir ilerleyiş gösterdiğini ve gelişmekte olan ülkelerin para birimleri için de esas alındığını, 2016 sonundan itibaren ise iki para biriminin yollarının ayrıldığını belirtiyor. Hettler’in hazırladığı DZ Bank araştırmasına göre, Güney Afrika Randı son dört senede dolar karşısında yaklaşık yüzde 20 gibi büyük değer kaybına uğradı ancak Türk Lirası daha da olumsuz bir gelişme göstererek aynı zaman diliminde yaklaşık yüzde 60 değer kaybetti.

Hettler, liranın değer kaybına iki önemli faktörün yol açtığı görüşünde. Bunlardan ilkinin "Erdoğan’ın Türkiye’yi 2016 sonundan itibaren otoriter bir ülkeye çevirmesi" olduğunu söylüyor. Merkez Bankası’nın bu politikadan payını aldığını, kurumun artan fiyat baskısı ve liranın zayıflamasına rağmen, siyasi iktidarın istemediği faiz artırımına gitmekte devamlı çekimser davrandığına işaret ediyor ve bu durumun uluslararası yatırımcıların güvenini sarstığını kaydediyor, dış politikada Erdoğan’ın son yıllarda güven kaybına yol açan bir çizgi izlediği görüşünü savunuyor.

Hettler, kısa süre öncesine kadar NATO’nun, Avrupa Birliği'nin (AB) ve ABD’nin Türkiye’yi güvenilir bir partner olarak gördüğünü, bugün bakıldığında ise bundan eser kalmadığını savunuyor. Erdoğan’ın yok olan güveni tesis etmek yerine devamlı çatışma içine girdiğini, dikkatleri ekonomik sorunlardan başka tarafa çekmek ve yerini sağlamlaştırmak için de dışarda gerilimi tırmandırdığını düşünüyor.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *