Krizden sonra astronomik rakamlara ulaşan faiz oranlan ve devalüasyon ile birlikte bankalardan kredi kullananların dünyalarının başına yıkıldığını söyleyen Üniversiteli Kadınlar Demeği Üyesi Nevin Kanalıcı bu yüzden ailelerin dağıldığına, toplumda huzursuzluğun had safhaya ulaştığına dikkat çekti.
İnsanların maddi ve manevi çöküntü içerisinde olduklarını söyleyen Kanalıcı, “Kriz aile ve iş düzenini bozdu. Toplum ve aile menfaati için bunların bir an evvel düzeltilmesini istiyoruz. Maddi ve manevi her şey çıkmaza girmiş durumda. Aileler çocuklar perişan halde” dedi. Sivil toplum örgütlerinin bu aşamadan sonra yapacakları fazla bir şey olmadığı, çünkü atı alanın Üsküdar’ı geçtiği görüşünü savunan Kanalıcı, “Şu an bu sorunlardan zarar görenlere maddi ve manevi yönden nasıl yardımcı olunabilir, onları sağlıklarına nasıl kavuşturabiliriz, bunlar üzerinde çalışma yapmak gerek. Türkiye en ufak krizde alt üst oluyor ve insanlar perişan oluyor” şeklinde konuştu. Kanalıcı, her şeye rağmen sivil toplum örgütlerinin bu konuyla ilgili yapacakları her türlü girişime destek olacaklarını sözlerine ekledi.
Banka ile reel sektörün birbirinin ayrılmaz parçası olduğunu ifade eden Ticaret Borsası Başkanı Ömer Çelik ise, “Reel sektör olmazsa banka ne işe yarar? Aynı şekilde banka olmazsa reel sektör ne işe yarar? Bankaların ticari sektöre iyi yaklaşması gerek. Çünkü hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Üretim yapan, istihdam yaratan bir yerin kapatılmaması gerek. Bankacılık tefecilik değildir. Bankacılık hizmeti günlük değil, ileriye dönük olmalıdır” dedi.
Banka ile reel sektörün birbirinin ayrılmaz parçası olduğunu ifade eden Ticaret Borsası Başkanı Ömer Çelik ise, “Reel sektör olmazsa banka ne işe yarar? Aynı şekilde banka olmazsa reel sektör ne işe yarar? Bankaların ticari sektöre iyi yaklaşması gerek. Çünkü hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Üretim yapan, istihdam yaratan bir yerin kapatılmaması gerek. Bankacılık tefecilik değildir. Bankacılık hizmeti günlük değil, ileriye dönük olmalıdır” dedi.
RSS