Genel Başkan Keleş, “Envanterimizde uçak var, lakin bakımı yapılmadığından var mı yok mu belli değil, envanterimizde helikopterlerimiz var, ancak var mı yok mu belli değil, yazın kiralanan uçakların kiraları ödenmediğinden var olduğunu söyleyemeyiz. Kısacası Türkiye’nin elinde orman emekçilerinin dışında orman yangınlarıyla mücadele edecek bir gücü ve envanteri yok. Bunun olmadığını orman yangınlarında çok net gördük” ifadelerini kullandı.
Keleş, “Bir ağaç sadece bir ağaç değildir, bir orman sadece bir ağaç topluluğundan oluşmaz, doğal bir varlıktır, varlıklar da varoluşumuzun ana temelidir. Dolayısıyla varlıklarımızda ancak ve ancak birlikte yaşama kültürünü edinip, ekolojik yaşamı güçlendirdiğimizde ormanlarımıza çok daha fazla sahip çıkacağımıza inanıyorum” dedi.
Ormana ve yeşile karşı nefret duygusu var
“Türk Hava Kurumu Genel Müdürü, kendisinin düğünde olduğunu söylemesi, olaya ne kadar ve nasıl ciddi yaklaştığını, önemsediğini bizler göstermiş oluyor” diyen Keleş, “Ormana ve yeşile karşı nefret duygusu var. İktidar sermayeye teslim olmuş ve bu teslimiyet ışığında sermaye ne derse onu yapacak bir pozisyona gelmiş. Orman yangınlarında ki esas sorumlu kurum Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Çünkü Tarım ve Orman Bakanlığı, veriler ve raporlar doğrultusunda gerekli hazırlığı yaşmak zorundaydı. Dağlar engebeli olduğundan yangınlarını söndürmede helikopterler daha önemlidir, lakin sorun bu kadar büyük yangın karşısında çok az helikopter olmasıdır. Orman emekçilerinin hakkını teslim etmek gerekiyor. Yangınları insan üstü bir çaba ile söndürmeye çalıştılar” diye açıklamada bulundu.
Çıkan yangınlar hakkında çeşitli komplo teorilerinin bulunduğunu anlatan Keleş, TÜİK verilerine göre 41 ilde kuraklık olduğunun altını çizdi. “Dünya’da gizli bir kuraklığın olduğu ve buna karşı bir önlem alınması gerektiği söyleniyordu ve sıcaklıklar birdenbire 6-8 derece yükseldi. Hidroelektrik Santrali, Jeotermal Enerji Santralleri ve maden gibi çeşitli aramalarla doğa tahrip edildi. Dolayısıyla kuraklıkla birlikte sıcaklığın daha fazla artmasıyla dünya genelinde orman yangınlarının olması bekleniyordu” açıklamasını yaptı.
Raporlara ve verilerin bilinmesine karşın hiçbir önlem alınmadı
Tarım Orkam Sen Genel Başkanı Ahmet Keleş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birleşmiş Millet ile Meteorolojinin raporlarına ve TÜİK verilerine rağmen böylesi bir yangın öngörülebilirken, bu kadar teknolojiye karşın hiçbir önlem alınmaması sorgulanmalıdır. Çünkü İHA’lar sayesinde ormanlık takip ediliyor olsa idi, çıkan yangınlar anında tespit edilip gerekli ekipmanlarla müdahale edilmiş olsaydı, ciğerlerimiz bu kadar çok fazla yanmayacaktı. Orman yangını tüm eko-sistemin yok olması, binlerce canlının ve hayvanın ölmesi anlamına geliyor. Türkiye gibi ülkelerde çıkan orman yangınlarının büyüklüğü fazladır, rüzgârın etkisi vardır. Bu bilinmesine karşın hiçbir önlem alınmadı.” Hüseyin Karataş
RSS