Adalet yerini buluncaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz

Şenyaşar, “2018 yılında işyerimizde başlayıp devlet hastanesinde bir katliama uğradık. Dava bir bütün, katliamı yapan aynı kişiler iken Şanlıurfa başsavcısı davayı iki ayrı dosyaya ayırdı. İşyerindeki davayı açıp dosyayı Malatya’ya gönderdi. Tartışılacak bir karar verildi. Bu kararı İstinaf Mahkemesine taşıdık ama asıl katliam hastanede yapılırken işyerinde kardeşime 3 el ateş ediliyor, otopsi raporunda vücudunda 17 mermi çıkıyor ve babama da hastanenin acil girişinde saldırıyorlar ve babamı da annemin gözü önünde hastanenin içerisinde linç ederek katlediyorlar” ifadelerine yer verdi. 

Olayın üzerinden 3 yıl geçtiğini kaydeden Şenyaşar, “Olay yaşandığında hastane güvenlik kameraları kayıttaydı. Şanlıurfa Valisi tanık olmuş,  bütün kayıtlar ve deliller devlet arşivinde denildi. İlk dosya savcısıyla görüştüğümüzde ise elimizde hiçbir delil yok dedi. Sonraki savcı ile görüştüğümüzde görüntülerin bir kısmı elimizde var dedi. Yani bütün görüntüler devlet arşivinde ama herkes bir zamanı bekliyor. Biz 100 gündür adliye önünde adalet mücadelesi veriyoruz. Yapılan hukuksuzluğu dile getirmek ve adalet istiyoruz. Başsavcı bu talebimizi dinleyeceğine sesimizi kısmaya, uzaklaştırmaya çalışıyor. 4 kez gözaltına alındık. Biz adalet istiyoruz, mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

3 yıl boyunca bir soruşturma dosyasının neticelenmemesi insanların aklında soru işareti bıraktığını belirten Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, “Türkiye bir hukuk devleti ise soruşturmanın herhangi birinin siyasi gücüne dayanarak bu dosyayı yargılama manasında etkilemeye çalışmış olmaları hem üzüntü verici hem de düşündürücü. Türkiye’de 82 milyonun hem yaşam hakkını garanti altına almalı ve bir olaya maruz kalındığında da devletin adalet anlayışına güvenmemiz gerekiyor. Ama 3 yıl boyunca bir soruşturma dosyasının bekletilmiş olması çok düşündürücü olduğunu ifade ediyor. Bu anlamda Gaziantep Barosu destek vermeye hazır. Elimizden gelen bütün çabayı hep birlikte gösteririz. Hep birlikte yaşıyorsak birbirimizin hakkına ve hukukuna saygı göstermemiz lazım. Soruşturma dosyasında farklı şeyler çıksa da üzerine gidilmesi, soruşturmanın biran önce neticelendirilmesi ve davanın açılması gerekiyor. Bu anlamda bizim üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız” dedi. 

 “2018 14 Haziran seçimlerinden önce Suruç’ta yaşanan bir katliam vardı” dşyen Ailenin Avukatı Bülent Duran, “Şenyaşar ailesine yönelik AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları tarafından Şenyaşar ailesinde 2 baba ve bir oğluna önce dükkânlarında silahlı saldırdılar, sonrasında yaralı olarak kaldırıldığı devlet hastanesinde linç edilerek katledildiler. Şenyaşar ailesi, Yıldız ailesinin bu saldırısı karsısında hastane linç edilerek öldürülmelerine rağmen 3 yılı dolan soruşturma ile ilgili ne bir gözaltı ne bir yakalama ne bir tutuklama var. Hastanede korkunç bir katliam gerçekleşti. Bir cinayet değil, vahşet işlenmiş olmasına rağmen bu insanlık suçundan herhangi kimse yakalanmaması bu ülkede hukukun adaletin ve yargının olmadığının açık göstergesi” açıklamasını yaptı. 

Av. Duran, “Ailenin Şanlıurfa Urfa adliyesi önündeki 100. Günü olan adalet arayışı da bundan kaynaklı doğuyor. Savcılık ve yargılama makamlarından katleden faillerle ilgi herhangi bir soruşturma ve yakalama icra etmemelerinden dolayı bunun mücadelesini ve adalet arayışımızı sürdürüyoruz. Dosyanın avukatı olarak bu dosyadan şunu anlıyoruz. İktidar sahibi olanlar gider birilerini katlederlerse yargı mensupları onlara dokunmaz, onları soruşturmaz. Bunun tanıklığı bu soruşturma ve yargılama dosyasında açık. Dolaysıyla ailenin Gaziantep Barosu üzerinden hukukçulardan ve vicdan sahibi herkesten adalet talebine destek istiyor. Bu adalet arayışı sadece Şenyaşar ailesini değil, Türkiye kamuoyunun herkesin talebi” dedi. Özer Karınca