ANASAYFA arrow right Yaşam

9 pestisit yasaklandı: "Yasak var ama denetim yok"

9 pestisit yasaklandı: "Yasak var ama denetim yok"
YAYINLAMA: 11 Ağustos 2020 / 19.57
GÜNCELLEME: 11 Ağustos 2020 / 20.11
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 9 pestisiti yasaklaması kararını bianet'e değerlendiren Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı'ndan Turgay Özçelik, denetim ve alternatif tarım politikalarına yönelik adım atılmadığı müddetçe gelişmelerin yetersiz kalacağını söyledi.

Tarım ve Orman Bakanlığı hastalık ve zararlı organizmaların ürüne zarar vermesini önlemek için kullanılan 9 pestisiti yasakladı. 7 pestisitin ise; Aralık 2021’de yeniden yapılacak değerlendirmeye kadar kullanım alanlarının kısıtlanmasına karar verdi.

81 il müdürlüğüne genelge ile duyurulan kararla birlikte tarımsal üretimde yasaklanan 9 pestisitin ithalatı, imalatı ve kullanımı sonlandırılırken, kullanım süresi sonunda piyasada bulunan söz konusu aktif maddeleri içeren bitki koruma ürünlerinin firmasınca toplanarak Bakanlığın bilgisi dahilinde imha edilmesi karara bağlandı.

Kararı bianet’e değerlendiren Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’ndan Turgay Özçelik, Türkiye’de 300’e yakın tarım zehri kullanıldığını vurgulayarak “Tek bir tarım zehrinin yasaklanması bile sevindirici bir gelişme ancak yeterli değil” dedi.

“Kullanımı devam eden tarım zehri daha fazla”

Pestisit kullanımının yasaklanmasının tek başına çözüm olamayacağını belirten Özçelik, tarımla uğraşanlara alternatif yöntemlerin sunulmasının ve yasağın ardından uygulanan denetimin önemine vurgu yaparak şunları söyledi:

“Türkiye’de tam olarak sayılarını bilemesek de 300’e yakın tarım zehri mevcut ve bunların içerisinde Dünya Sağlık Örgütü’nün çok tehlikeli ve muhtemel kanserojen olarak nitelendirdiği, tüm canlıların sağlığına ve çevreye zarar veren tarım zehri var.

 “Şu noktada bunlarla ilgili henüz bir karar alınmış değil ve yasal olarak kullanımı devam ediyor.

“Yasaklansa bile denetim yok”

“Bir diğer nokta Tarım ve Orman Bakanlığı 7 yıldır pestisitlerle ilgili denetimin yapılıp yapılmadığı ve yapıldıysa da sonuçlarının ne olduğu yönünde verilerini 7 yıldır paylaşmıyor.

“Pek çok araştırmada yasaklanmış olsa da bazı tarım zehirlerinin kullanımına devam edildiğini görüyoruz ya da AB’ye ihraç edilen ürünler yasaklanan tarım zehirlerini bulundurması nedeniyle geri gönderiliyor.

 “Bu yüzden yasak kararının yanı sıra, Tarım ve Orman Bakanlığı ile tarım il ve ilçe müdürlükleri tarafından gerçekleştirilen denetimlerin de arttırılması ve denetim sonuçlarının paylaşılması gerekiyor.

“Alternatif sunulmuyor”

“Son olarak denetimler yapılsa bile alternatif yöntemlerin geliştirilmesi ve desteklenmesi konusunda bir çalışma yok.

 “Tarım politikalarının da buna göre teşvik edilmesi gerekiyor. Bir şeyi yasaklamak ile onun alternatifine yönlendirmek farklı şeyler. Bu nedenlerle gelişmeler güzel bir başlangıç ama yeterli değil.”

#ZehirsizSofralar

Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, Kasım 2019’da başlattığı ve 130 binden fazla kişinin imzalayarak destek verdiği Zehirsiz Kampanya ile Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan şu taleplerde bulunuyor:

* Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 13 etken madde (Difenacoum, ethoprophos, cyfluthrin, beta-cyfluthrin, zeta-cypermethrin, fenamiphos, formetanate X formetanate hydrochloride, methiocarb, methomyl, tefluthrin, zinc phosphide, glyphosate, malathion) öncelikle ve acilen yasaklansın.

* Pestisitlerin tamamının 2030 yılına kadar yasaklanması, doğa dostu, zehirsiz yöntemlerle tarımsal üretim yapılması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerekli adımlar atılsın; doğa dostu tarım yöntemleri ve bu yöntemlerle tarım yapan küçük üreticiler desteklensin; üreticileri doğa dostu, zehirsiz yöntemler kullanmaya teşvik edecek politikalar uygulansın.

* Türkiye’de tarım ve gıda ürünlerinde kullanılan pestisitlerle ilgili denetimler artırılsın, elde edilen denetim sonuçlarıyla ilgili şeffaflık sağlansın.

Pestisit insan sağlığını nasıl etkiliyor?

Endüstriyel tarımda kullanılan pestisitler, başta anne karnındaki bebekler ve çocuklar olmak üzere, insan sağlığını tehdit ediyor. Pestisitlerin gıdalarda bıraktığı kalıntı, bu gıdaları tüketen insanlarda akut ya da kronik, pek çok sağlık sorununa yol açıyor.

Pestisitler insanlarda kısırlık, üreme sağlığı bozuklukları, hormonal sistemde ve sinir sisteminde bozulmalar ve kanser gibi sağlık sorunlarına yol açıyor.

Kullanılan pestisitlerin önemli bir bölümü hormonal sistem bozucu ve nörolojik gelişim bozucu özellikler barındırıyor. Bebekler ve çocuklar bu tür pestisitlerin yol açtığı sağlık zararı açısından en kırılgan grubu oluşturuyor. Bebek ve çocuklardaki kanser riski yetişkinlere kıyasla 10 kata kadar artıyor.

Pestisitler biyoçeşitliliği nasıl etkiliyor?

Birleşmiş Milletler’in (BM) Mayıs 2019’da açıkladığı rapora göre dünya genelinde 1 milyon tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Başka bir raporda BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya genelinde gıda üretiminde yaşanan düşüşün sebebi olarak biyoçeşitliliğin azalmasını gösteriyor. Bu durumu tetikleyen en önemli unsurlar endüstriyel tarımda kullanılan pestisitler, zararlı kimyasallar, monokültür tarım, iklim değişikliği, tarım alanların yok edilmesi ve betonlaşma.

FAO’nun hazırladığı rapora göre tehdit altında olan türler bitkiler, kuşlar, balıklar ve mantarlar. Dünyadaki gıda üretiminin dörtte üçüne katkı sunan tozlayıcılar tehdit altında.

Tarımsal alanlara, orman veya bahçelere uygulanan pestisitler havaya, su ve toprağa, oradan da bu ortamlarda yaşayan diğer canlılara ulaşıyor. Bitkilere uygulanan pestisitlerin sadece yüzde 2’si uygulandığı alanda kalıyor.

Bazı pestisitler türlerin doğrudan zehirlenmesine yol açıyor ve nadir bulunan türlerde ciddi kayıplara neden oluyor. Diğer pestisitlerse besin zincirinde yavaş yavaş birikerek yine pek çok türü etkiliyor ve ekosistemin dengesini bozuyor.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *