ANASAYFA arrow right Ekonomi

"2022 bütçesi çiftçi için yoksulluk bütçesidir"

"2022 bütçesi çiftçi için yoksulluk bütçesidir"
YAYINLAMA: 21 Ekim 2021 / 20.07
GÜNCELLEME: 21 Ekim 2021 / 20.07
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 2022'de bütçeden çiftçiye ayrılacak payla ilgili “Bu bütçe, çiftçi için üretmeyip yerini yurdunu terk eden yeni bir göç bütçesidir” dedi.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, sunumu dün yapılan 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde tarıma ayrılan desteklerin yetersiz olduğunu söyledi.

İktidarın çiftçiyi gözden çıkardığını belirten Sarıbal “Bu bütçe çiftçiyi değil ithalat lobilerini destekleyen bir bütçedir. Hükümet çiftçiye ‘üretme’ diyor. Bütçe bu haliyle çiftçi için yoksulluk bütçesidir” dedi.

Sarıbal, 2022 bütçesinin 2021 bütçesine göre yüzde 30 artırılması öngörülürken Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesinin yüzde 26 arttırılacağını belirtti

"Tarıma ayrılan destek yüzde 1'den az olamaz"

Merkezi Yönetim Bütçe Giderleri içerisinde tarımsal desteklerin payının 2022’de yüzde 1,5 ile 2002’deki yüzde 1,6 oranındaki desteğin altına düştüğünü kaydeden Sarıbal şöyle konuştu:

“2022 bütçesindeki tarıma ayrılan desteğin payı 20 yıl önce bütçe içinde tarıma verilen desteğin altındadır. Merkezi Yönetim Bütçe Büyüklüğünün Gayrisafi Yurt İçindeki (GSYH) payı 2002’de binde 5’ken, 2021’de binde 4. Ancak 2021 gerçekleşme tahmini binde 3 olarak gözüküyor.

“2006’da çıkarılan Tarım Kanunun 21. maddesine göre tarıma ayrılan desteklerin GSYH içindeki payı en az yüzde 1 olması gerekirken binde 3 veriliyor. Sapma oranı yüzde 70. 2022’de tarıma verilecek destek miktarı 25 milyar 834 milyon lira oldu. Yaklaşık 3 milyar liralık bir artış var. Oysa mazotun litre fiyatı bir yılda 2 lira arttı. Çiftçinin mazot gideri bir yılda 6 milyar arttı.”

Hazırlanan bütçenin vatandaşın ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamaktan uzak olduğunu diyen Sarıbal şöyle devam etti:

"Çiftçiye üretme deniliyor"

“İktidar şunu söylüyor; ben üretmeyeceğim ithal edeceğim. Ben çiftçiden umudumu kestim. Onun üretmesine gerek yok. Tarlasını, hayvanını satsın, kente gelsin. Ben onu yine sadaka ve nafaka kültürüyle idare ederim. Ben insanımın gıda güvenliğini ve gıda egemenliğini yabancı şirketlere ve yabancı tekellere teslim ettim. Benim artık Türkiye vatandaşlarıyla ilgili bir gıda egemenliği, bir gıda güvenliği kontrol edebilme olanağım söz konusu değildir diyor.

İktidar ‘Ben çiftçimi desteklemek istemiyorum, ben ithalatı teşvik ediyor ve destekliyorum’ diyor. Bu bütçe çiftçi için yoksulluk bütçesidir. Bu bütçe, çiftçi için üretmeyip yerini yurdunu terk eden yeni bir göç bütçesidir.

Bu bütçe gıda enflasyonunun artmasını sağlayan, gıda enflasyonunu devam ettiren bir bütçedir. Bu bütçe kendi ülkesinde kendi topraklarında üretilen değil, başka ülkelerde üretilen ürünleri destekleyen bir bütçedir.

Bu bütçe kendi çiftçisini değil ithalat lobilerini ve yabancı şirketleri destekleyen bir bütçedir. Bu bütçeden çıkacak olan tarım destekleri bütçesi tarımı büyütme, üretimi arttırma, enflasyonu giderme, sağlıklı ve dengeli beslenme için gıdaya ulaşma bütçesi değil, bütünüyle tarımı yok etmeye çalışan, üretimi azaltmaya çalışan, ithalatı arttıran bir bütçe olarak yani haramilerin bütçesi olarak karşımızda durmaktadır.

Gıda güvencesi yoktur. İnsanımızın yeterli, dengeli ve ucuz gıdaya ulaşma konusunda bu bütçe sınıfta kalmıştır.

Erken seçim çağrısı

İktidar gidicidir. Bu iktidar her kaldığı gün bu ülkeye telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. Bir an önce sandığı getirip seçime giderek gitmesi kıymetli olur. Ülkeye daha fazla zarar vermezler. Hemen seçim, şimdi seçim. Başka da çare yoktur.”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *