ANASAYFA arrow right Yaşam

"12 Eylül kötü bir anı değil, 41 yıllık karanlık bir dönemin başlangıcı"

"12 Eylül kötü bir anı değil, 41 yıllık karanlık bir dönemin başlangıcı"
YAYINLAMA: 12 Eylül 2021 / 17.05
GÜNCELLEME: 12 Eylül 2021 / 17.05
Çerkezoğlu 12 Eylül'ün 41. yılında yaptığı açıklamada, "İktisadi rota değişikliğinin, sosyal devleti ve sosyal hakları ortadan kaldırmak amacıyla kabul edilen neoliberal ekonomik politikaların bir dirençle karşılaşmadan uygulanabilmesi için 12 Eylül askeri darbesi yapıldı" dedi.

12 Eylül askeri darbesinin 41'inci yılı nedeniyle DİSK (Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu yayınladığı açıklamada, "12 Eylül geçmişte kalan kötü bir anı değil; işçi sınıfı için 41 yıllık karanlık bir dönemin başlangıcı" dedi. 

Çerkezoğlu özetle şöyle dedi: 

"12 Eylül cuntası parlamentoyu feshedip, siyasi partileri kapatıp tüm yetkiyi bir avuç generalin emrine verdi. Her türlü demokratik hak gasp edildi: Sendikal faaliyetler durduruldu, grevler yasaklandı ve toplu iş sözleşmesi hakkı askıya alındı. Basın-yayın, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri ağır baskı altına alındı.

"Bir sermaye saldırısı"

"Darbecilerin tüm bu suçlarını hatırlatırken maalesef geçmişte kalan bir kötü anıdan, maceracı birkaç generalin girişiminden bahsetmiyoruz. 24 Ocak 1980 kararları ile başlayan iktisadi rota değişikliğinin, sosyal devleti ve sosyal hakları ortadan kaldırmak amacıyla kabul edilen neoliberal ekonomik politikaların bir dirençle karşılaşmadan uygulanabilmesi için 12 Eylül askeri darbesi yapıldı. Darbe ile uygulama imkânı bulan acımasız neoliberal iktisat politikaları Türkiye'nin son 41 yılına damgasını vurdu. 'Bugüne kadar işçiler güldü, şimdi sıra bizde' diyerek 12 Eylül'ü alkışlayan sermaye temsilcileri bugün grevleri yasaklamakla övünen bir iktidarı alkışlamaya devam ediyor. İşçi sınıfına karşı bir sermaye saldırısı olarak hayata geçirilen 12 Eylül darbesinin hedefleri birer birer hayata geçiriliyor.

"Hedeflerden biri DİSK'ti"

"12 Eylül askeri darbesi açıkça sınıfsal tercihi sermayeden yana bir darbedir. Sınıf karakteri son derece net bir darbedir. 12 Eylül darbecileri bu amaçlarına ulaşabilmek için en önemli hedeflerinden birini DİSK olarak belirlediler.

"Darbeden önce ilk olarak 22 Temmuz 1980'de kurucu genel başkanımız Kemal Türkler öldürüldü. Kemal Türkler'in öldürülmesinden bir hafta sonra, 30 Temmuz 1980'de, bu kez DİSK'in kapatılması için düğmeye basıldı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, DİSK'in kapatılması istemi ile dava açtı. Darbenin ilk günü yayımlanan 7 numaralı bildiri ile DİSK'in ve DİSK üyesi sendikaların faaliyetleri durduruldu. 12 Eylül'de faaliyetleri durdurularak hakkında dava açılan tek sendikal konfederasyon DİSK oldu.

"12 Eylül'de DİSK'in Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ten işyeri temsilcisine kadar binlerce üyesi gözaltına alındı. DİSK üyesi İlerici Deri-İş Sendikası genel başkanı Kenan Budak, 25 Temmuz 1981 tarihinde İstanbul'un Zeytinburnu semtinde polis tarafından vurularak öldürüldü.

"Genel Başkanımız Abdullah Baştürk cunta mahkemelerinde DİSK'i savunurken 'Soygunculuğa, sömürü ve baskıya, kaçakçılığa karşı olmak, yüksek ücret, ikramiye ve kıdem tazminatı elde etmek, emperyalizme ve faşizme karşı çıkmak ve 1961 Anayasası'nı savunmak suç ise bu suçu kabul ediyorum' dedi. 12 Eylül darbesi DİSK'i yok etmek istedi. Ancak DİSK 12 Eylül'ün bütün zulmüne rağmen ayakta kaldı ve yoluna devam etti.

"12 Eylül 1980'de en büyük saldırıya uğrayan, yöneticileri idamla yargılanan, üyeleri tutuklanan Konfederasyonumuz, 41'inci yılında hala devam etmekte olan sermaye darbesine karşı tarihinden aldığı güç ve cüretle direnecektir."

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *